Siyah İnci

Füsun Erdoğan
1970’lerin sonlarıydı… Henüz TRT’nin tek kanal olduğu, akşam saatlerinde yayın yaptığı ve bir-iki diziyle televizyon bağımlılığının yaşandığı zamanlardı… Afrika’dan kaçırılarak köleleştirilen Kunta Kinte’nin öyküsüyle biz de haftada bir kez TRT’ye bağlanmıştık. Pırıl pırıl kara gözlerindeki özgürlük sevdasına vurulmuştuk Kunta Kinte’nin… Kökler dizisiyle siyahların köleliğe karşı mücadelesini kitlesel olarak böyle tanımıştı Türkiye halkları…

Amsterdam’daki 8 Mart mitingine giderken, trende Ivana Hoffmann’ın DAİŞ çetelerine karşı yaşamını yitirdiği haberini okudum. Ve o an fotoğrafta Ivana’nın dudaklarına yerleşmiş hafif tebessümlü, buğulu gözlerinde ilk gençlik yıllarımın Kunta Kinte’sini gördüm… 

Almanya’dan katılmış mücadeleye… MLKP saflarında örgütlenmiş İvana. Kendisini Mardinli olarak görüyormuş. Cephede Avaşin Tekoşin Güneş ismini almış. Ivana Alman annenin, siyah babanın kızı olarak Duisburg’da dünyaya gelmiş. Sonra insanım diyen herkesin yüreği DAİŞ çetelerine karşı Kobanê için çarparken, Ivana da Avrupa’nın sunduğu yaşamı elinin tersiyle bir kenara itmiş. 19 yaşın enerjisi, heyecan ve coşkusuyla devrimi savunmak ve büyütmek için düşmüş yollara… Partisinin Rojava’da enternasyonal tabur kurma hazırlıklarında yer almış. Kısacık, genç ömrüne dünyaları sığdırmayı başarmış.    

Günlerdir Ivana’nın buğulu gözleri eşlik ediyor bana. Dudaklarındaki tebessümüyle ışık saçan bir siyah inci gibi parlıyor… Eminim Kürt halkının DAİŞ çetelerine karşı verdiği mücadele tarihine de, Kobanê savaşının ve zaferinin Siyah İnci’si olarak yazılacaktır Ivana…

Bilirsiniz inci istiridye, tarak ve bazı midye türlerinin içine yerleşen bir kum tanesinden oluşur. İstiridyeler vücutları içine giren bu kum tanesini zararsız duruma getirmek için salgılarla çevrelerinde sedef kılıflar oluştururlar. Böylece o yabancı madde/kum tanesi zamanla kalınlaşır ve çeşitli katmanlardan oluşan yuvarlak bir biçim alır. Ve inci bu katmanların tümünden oluşur.

Doğal incinin değeri göz alıcı pırıltılarının yanı sıra, renk ve parlaklığı alttaki katmanların ışığı yansıtma ve kırmasıyla oluşan hareketlerle ölçülür. İncinin rengi istiridyenin cinsine, suyun içerdiği tuzun niteliğine, derinlik ve ısı derecesine göre değişir. Kültür incisi bile 2 ile 8 yıl arasında oluşurken, doğal incinin oluşması süresi çok daha uzundur. Denizin dibindeki istiridyeleri su altında 70 saniyeden 1,5 dakikaya, hatta daha uzun süre kalabilen dalgıçlar çıkarabilir. Ve hayli zor, meşakkatli bir iştir bu. Beyaz ve pembemsi renkleri olan incinin en az bulunanı ve değerli olanı ise siyah incidir.

Ivana’yı anlatan yoldaşları, onun DAİŞ çetelerine karşı büyük bir direniş gösteren, Kobanê zaferine imza atan savaşçıların içinde, tek siyah savaşçı olarak yerini aldığını söylüyorlar…

7 Mart gecesi hain kurşunların yaşamdan kopardığı Ivana’nın doğup büyüdüğü topraklara getirilmesi de hayli zor oldu. Ailesi ve yoldaşları ESP ve MEYA-DER temsilcileri sınırda günlerce uğraştılar. Annesi onu doğup büyüdüğü topraklara götürmek, son yolculuğuna uğurlamak, son defa Siyah İnci’sini kucaklayıp sarmak için tel örgülerin ardında saatlerce bekletildi.  

Nusaybin’den Mardin’e, Diyarbakır’a, Ankara’ya ve Duisburg’a uzun bir yolculuğa çıkarıldı Siyah İnci… Ve 14 Mart Cumartesi günü Ivana’yı doğup büyüdüğü topraklarda binler son yolculuğuna uğurladı… 

Yoldaşlarına ve partisine yazdığı son mektubunda:

“Kız kardeşlerim, kardeşlerim, arkadaşlarım, anne ve babalarım, yoldaşlarım; kapitalist barbarlığa karşı özgürlük mücadelesi karşımda dururken ben daha fazla eylemsiz duramam. Partimizin enternasyonel yönünü temsil edecek ve örgütümüzün silahlı mücadelesinin bir parçası olacağım. Eğer birgün dönersem, yoldaşlarıma ve çevreme mücadele ruhu ve çelikten irade taşıyacağım. En güzel şarkılar olup, herkesi büyüleyeceğim. Sevgi ve umut dolu bir gerilla olacağım” diye noktalamış satırlarını…

Ah Ivana… Ah DAİŞ çetelerine karşı umudun simgesi, savaş alanının biricik Avaşin Tekoşin Güneş’i… Sen hakikaten sevgi ve umut dolu bir gerilla olmuşsun… Yoldaşların, seninle omuz omuza savaşan siper yoldaşların böyle anlatıyorlar seni… Annen yavrusunu yitirmenin acısını çok derinden yaşasa da, senin bir özgürlük savaşçısı olarak yıldızlaştığını söylüyor ve ekliyor: “O’nu unutmayın, O’nun mücadelesini hep birlikte sürdürelim!” 

Kobanê direnişinde devrimi hayatlarıyla savunan tüm şehitlerimiz gibi, 21. yüzyılda enternasyonal mücadelenin kızıl bayrakları Alman Ivana Hoffmann, Avusturalyalı Asê (Ashley) Johnson ve İngiliz Erik Konstandeno Scorfield de mücadelemizde yaşayacaklar! Sadece bugünün ve geleceğin gençleri değil, her yaştan, her kuşaktan tüm devrimciler onların mücadelesinden, irade ve coşkusundan öğrenecekler!…

Leave a Comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir