Pazartesi gecesi twitter’a ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu’nun Ankara’da gözaltına alındığı haberi düştüğünde memleket saatiyle, gece saat onikiyi geçmişti. Ertesi gün Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) komutanı Ulaş Bayraktaroğlu’nun cenaze törenine katıldıkları gerekçesiyle, Devrimci Parti Genel Başkanı Ufuk Göllü ve TKP Genel Başkanı Erkan Baş hakkında gözaltı kararı olduğu açıklandı. Yine aynı gerekçe ile 17 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği ve Pazartesi günü adliyeye giden HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Ercan Demir ve Ceyhan Akay’ın tutuklandığını öğrendik.
Faşist Erdoğan/AKP diktatörlüğü sadece ilericilere, devrimcilere saldırmıyor. Kendinden olmayan herkesi susturmanın peşinde. Ve bunun için akla gelebilecek her türlü kirli yöntemi kullanıyor. Tatil için Türkiye’ye giden Türkiyeli ve Kürdistanlıları, yabancı gazetecileri, yabancı ülke vatandaşlarını gözaltına alıyor, tutukluyor, sınır dışı ediyor.
Volkan Çalışkan, Hollanda doğumlu, Ankara nüfusuna kayıtlı bir genç… Aynı zamanda Hollanda vatandaşı. Üniversite tezini 2014 yılında “Doğulu Metal” üzerine Ankara’da hazırlamış. Koyu bir Beşiktaş taraftarı ve Hollanda’da yaşamasına rağmen, deplasman maçları da dahil, Beşiktaş’ın maçlarını hiç kaçırmazmış.
6 Ağustos 2017 tarihinde bir grup Beştepe taraftarıyla birlikte Samsun’da oynanacak olan süper kupa maçı için Beleştepe Taraftar Grubu olarak Samsun’a gitmiş. Maç başlamadan önce bulunduğu tribünde “Nuriye Semih Yaşasın” pankartı açılmış. Savcılık ifadesinde Volkan; “Ankara’dan yola çıktığımızda pankart açılacağına dair herhangi bir şey aramızda konuşulmamıştı. Maça gelmemizin benim bildiğim kadarıyla siyasi bir amacı yoktu. Benim herhangi bir siyasi örgütle de bağlantım yoktur.” demiş olsa da, bir kere hakkında ferman çıkmış!
Volkan gözaltına alındığı tarihten aşağı yukarı bir ay önce Facebook sayfasını kapatmış olsa da; 22 Mayıs 2017 ve 13 Aralık 2016 tarihlerinde Nuriye ve Semih’in eylemlerini sayfasında paylaşmış olması savcılık tarafından hakkında tutuklama kararı çıkarılmasına fazlasıyla yetmiş! Savcılık “Terör Örgütü Propagandası Yapmak suçundan” Samsun Terör Suçları Bürosu’nun 12/08/2017 tarih ve 2017/24708 soruşturma sayılı yazılarıyla birlikte Volkan Çalışkan’ın tutuklanmasını istemiş.
Faşist diktatör Erdoğan’ın hakimleri de, Volkan Çalışkan hakkında ellerinde hiç bir maddi kanıt olmadığı halde; “suç vasfı, delil durumu” diye başlayan şablon cümleyi kopyalayıp yapıştırmışlar. Ve hiç zorlanmadan Volkan hakkında tutuklama kararını vermişler.
“İfade Sorgu Zaptı”nda Volkan’la ilgili bu satırları okurken, aklıma Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın 7 Ağustos’ta, TRT Genel Müdürlüğü’nde gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle yaptığı toplantıda; “Türkiye’de tweet attı diye tutuklanan bir Allah’ın kulu var mı, yok” sözleri geldi.
13 Ağustos’ta tutuklanarak Sincan F Tipi Hapishane’sine konulan Volkan, hakkında hazırlanacak iddianameyi bekliyor. Artık savcılık polis fezlekesinden kopyala-yapıştır yöntemiyle hazırlayacağı iddianameyi altı ayda mı tamamlar, bir yılda mı tamamlar bekleyip göreceğiz! Yani Volkan Çalışkan da, tıpkı diğer tutsaklar gibi, aylarca mahkemeye çıkarılmayı bekleyecek. İlk duruşmadan itibaren de, avukatıyla birlikte, İnfaz Hakimliği’nin Gerekçeli Kararında yer alan ve akıllara durgunluk veren “gerekçe”nin tutuklanmak için bir gerekçe olmadığını, kulakları “bu tutuklanacak” emrinden başka bir şey duymayan mahkeme heyetine anlatmaya, ikna etmeye, göstermeye çalışacak!..
Onlar ve diğerleri… Nuriye ve Semih’in yaşaması için duyarlılık gösteren ve bu gerekçeyle tutuklanan herkes özgürlüğünü ararken, Nuriye ve Semih’in yaşaması hepimizin tek dileği! Tabii Volkan Çalışkan ve tüm siyasi tutsakların özgürlüğüne kavuşması da!..